AKP'nin, 20 yıldan bu yana, ülkede uyguladığı Yeni Liberal Ekonomik Sistemin bir benzeri başka bir ülkede yok. Bizdeki uygulamada devlet ekonomiden tamamen arındırılmış, her şey piyasaya bırakılmıştır. Dövizi ve fiyatları tamamen piyasanın belirlediği bir model. Devlet elinde bulunan ve ekonomiye büyük katkı sağlayan bütün üretim araçlarını, yok pahasına, satmış ve ekonomiden tamamen çekilmiştir. Piyasada da "alta kalanın canı çıksın" kuralı geçerlidir. Karma ekonomik modelde devletin kendi olanaklarıyla hayata geçirilmesi mümkün olan projeler AKP'nin iktidar döneminde ihale usulüyle yandaş ve türedi çakallara maliyetinin çok üstünde fiyatlarla verilmiş ve böylece kamu zarara uğratılmıştır. Bu uygulama ekonominin çökmesiyle sonuçlanmıştır. Dış borç 500 milyar doları, cari açık 100 milyar doları, enflasyon yüzde yüz yetmişi, işsizlik yüzde 15'i aştı. Yeni Liberal Ekonomik Sistemde piyasayı ele geçiren yandaş çakallar aşırı kar elde edebilecekleri bir ortam hazırlamışlardır. Devlet ihalelerini haksız kazanç elde edecek şekilde alan yandaş çakallar karlarının bir kısmını siyasetin finansmanında kullanarak düzenlerinin devamını sağlamışlardır. Yani İktidar bu çakallarla işbirliği yaparak devleti dolaysıyla milleti soymuştur.
Bu haksız kazancın 418 milyar dolar olduğunu ve kuruşuna kadar geri alınıp millete verileceğini Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı vaat ediyor. Bu haksız kazancın asıl sahibi olan millete iadesi hukuken mümkün olmalıdır. Çünkü bu para milletin sırtından haksız olarak elde edilmiştir. Seçimlerden sonra iktidara gelecek olan Millet İttifakı bu vaadini gerçekleştirmek zorundadır.
AKP döneminde uygulanan Yeni Liberal Ekonomik Sistem iflas etmiştir. Döviz kurunun piyasa tarafından belirlenmiş olması ve kurun yükselmemesi için Merkez Bankasının piyasaya döviz sürmesi ve dışarıdan yüksek faizle borç alınması çöküşün nedenlerinden biridir. Çöküşün bir diğer nedeni de düşük faiz olmuştur. Tasarruflarını bankalarda değerlendiremeyenler dövize yatırım yapmış buda dövizin aşırı değerlenmesiyle sonuçlanmıştır. Neticede enflasyon fırlamıştır. Faizin düşük tutulması enflasyonun fırlamasına neden olmuştur. Halbuki AKP'li Cumhurbaşkanı "faiz sebep enflasyon neticedir" demektedir. Ekonomide böyle bir kanun olmamasına rağmen ekonomist olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı bunda ısrarcı davranmaktadır. Bu zihniyette olanların ekonomiyi düzlüğe çıkarmasına imkan yoktur. Kurtuluş bu Yeni Liberal Ekonomik Sistemi terk etmektedir. Uygulanan bu sistemin terk edileceğini Kılıçdaroğlu vaat ediyor. Bunun yanında ortak aklın kullanılmasına olanak sağlayan demokrasinin de egemen kılınmasını sağlamak kurtuluşun olmazsa olmazıdır. Bugün içinde bulunduğumuz bu çıkmazdan çıkışın yolu ekonomik sistemin değiştirilip Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmaktan geçer. Bunu yapacaklarını vaat edenleri iş başına getirmek bu topraklarının çocuklarının kutsal görevidir.
